- taraftarlık
- n. favour [Brit.], favor
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
taraftarlık — is., ğı Yandaşlık Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller taraftarlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
taraftarlık etmek — bir tarafı tutmak, bir yanı desteklemek : Gazetelerde o zaman bu maddeye taraftarlık etmemiş bulunduğunu yazmıştı. A. Ş. Hisar … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜTEASSIB — (Asab. dan) Taassub eden, taraftarlık eden. * Son derecede dinine ve milletine taraftarlık besleyen. (Bak: Mutaassıb … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yandaşlık — is., ğı Yandaş olma durumu, taraftarlık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ENANİYET — (Enâniyyet) Benlik. Kendine güvenmek, gurur. Hodbinlik. Sadece kendine taraftarlık. Her yaptığı işi kendinden bilmek.(Gök, zemin, dağ, tahammülünden çekindiği ve korktuğu emanetin müteaddit vücuhundan bir ferdi, bir vechi, Ene dir. Evet Ene ,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TARAF — Yan, yön. * Yer, memleket, ülke. Kıt a. * Taraftarlık, sahip çıkmak, korumak. * Aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişiden veya iki topluluktan her biri … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TARAFDARÎ — f. Kayırıcılık, taraftarlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEMAYÜL — (C.: Temayülât) Meyletmek. Bir cihete iltifat etmek. Bir tarafa eğilmek. * Bir yana çarpılmak. * Bir yana veya bir kimseye fazla taraftarlık ve sevgi göstermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük